Uyandığımda Efendim yanım da değildi. Falaka yediğim odadan sesler geliyordu. Rahatsız etmemek için odaya girmedim. Biraz gezindim içerilerde..
Efendim beni yanına çağırdı. Bu gün için temizlik yapacağımdan bahsetmişti ve tam olarak benden ne istediğini anlatıyordu. Konuşmaya başlamadan önce

İstersen not al!

dedi.
Ama aptal gurur, kafam da kalabileceğini düşündüm anlık dürtüyle. Sıralama falaka odası, salon, mutfak, balkon, banyo ve koridor olaraktı. Bir de bana tuvalet temizliğine geçmeden kendisine haber vermemi söyledi.
Falaka odasını temizlerken bu sıralamanın hepsi kafamdan uçup gitti. Sebebi sabah uyanır uyanmaz kendimi mutfağı temizlemeye programlamamdı.
Falaka odası bittikten sonra Efendime sıralamayı çok özür dileyerek unuttuğumu söyledim. Cezam kaçınılmazdı. Çünkü kendisi beni zaten uyarmıştı not al istersen diye.
Duvara karşı ellerimi de duvardan güç alır şekilde tutmamı ve öylece durmamı söyledi. Sonra korkunç bir şekilde kıçıma birşey indi. Bu kemer değildi başka bir şeydi.
İp!!

Eğer çıplak tenime patlıyor olsaydı felç bile olabilirdim acıdan. Bu bana yeterli bir ders olmuştu. İstenildiği gibi bir temizlik olmazsa eğer bu ip benim kıçımı fena pataklayacaktı.. Hiç temizlik bilmiyordum. Hem de hiç 🙁
Zaman geçmiyordu. Siliyor süpürüyor ovalıyordum. Makine gibiydim adeta. Kendime şaşırıyordum köşe bucak araları da titizce temizlerken. Bir diğer yandan da ipin acısı öyle bir rest çekmişti ki bana bitmek tükenmeyan regl sancım ve acıyan kıçımla ondan kaçar adım ovalıyordum heryeri..
Ara ara başım dönüyordu bu titiz manyak hallerimden. Balkon temizliğin de hüngür hüngür ağladım. Tüm sinirlerim bozulmuş ve yaptığım temizlik içime sinmemiş haldeydi. Artık tek düşündüğüm şey o korkunç ip ve bana yaşattığı sarsıcı acısıydı. Bu zenofobia tribini kemerin güzelliğine alıştığım için de yaşamış olabilirim. Fakat tüm kemiklerim esnedi her patladığın da kıçıma.. Korkuyordum. Terlik bile giymedim balkonu buz gibi suyla yıkarken. Bu durumu fark eden Efendim bana bir çift terlik getirdi ve fazlaca kızdı. Ben ise yavaş yavaş pes etmek üzereydim. Asla temizlenmeyecek gibiydi. Su döktükçe çamur oluyordu. Sicim gibi göz yaşlarım da bir an olsun yalnız bırakmadı beni. Son döktüğüm 10 lt su işe yaramamış olsaydı orada delirmem an meselesiydi.
Efendimin yanına gittiğim de koridorda terlikle falaka yemez zorunda kaldım. Ve korkuç sınavıma yaklaştığımı bilmeden banyoya girdim.

Lavobadan başlama niyetindeydim ama Efendimin anlattıklarıyla yıkıldım resmen:(

Tuvaletin içini fırçayla temizledikten sonra sifon çekilecek ve ardından bir bezle tuvalet suyuna batıra batıra ellerimle ovalanacaktı:'(
Gözlerim doldu iyice. Hayatımda para dahi teklif edilse yapmayacağım bir şeydi. Üstelik tuvalet temizlemek insan için onur kırıcı bir davranış sayılır. Efendim kimler geldi burdan kimler geçti diyordu.. Domestos reklamlarında ki mikropların disco topu çevirip dans ettiği bir alan da benim ellerimin işi neydi. Bolca deterjan ve kaynar su kullanıp fırçayla deli gibi fırçaladım tuvaleti. Kullandığım deterjanların formülü karıştıkça korkunç bir duman çıkıyor ve genizimi yakıyordu. Temizlendiğinden emin oldukça bana tuvaletin içine el sokmak aykırı bir fikir gelmemeye başladı..
Bir diş olarak düşündüm klozeti ve var gücümle fırçaladıktan sonra ellerimle diş ipi kullanacağımı düşündüm.. Ellerim klozetin içindeyken de kayıt altındaydım..
Yapabildiğimin en iyisini yapmaya gayret ederek ödevimi yaptım.. Ve biraz şarap molası vermek için Efendimin oturduğu falaka odasına gittim halımı da alıp.

Efendim bir miktar şarabı ağzının içinde çalkalayıp yere tükürdü.

Temizle bakalım!!

Evet dünkü keyif gibi gelse de ilk başta dikkatli bakınca ilk başlamış olduğum bu odayı biraz özensiz temizlemiştim..
Yerde küçük küçük tüyler kıllar vardı. Bunları yutmam mümkün bile değildi. Üstelik tekrar kayıt altındaydım. Nedense kamera beni görüntülerken kendimi çok kasıyorum. Bu kasıntılar bir yere dursun o an da Efendimin ne anlatmaya çalıştığını anladım. Temizliği kendimi düşünerek titizce yapmam gerekiyordu. Her ihtimali yaşatacaktı Efendim şüphesiz. Neyse ki Efendim beni ‘bu’ defalık olmak üzere serbest bıraktı. Bitmeyecek sandığım işler bitmişti bile.

Tekrar falaka odasında oturan Efendimin yanına dönüp halıma oturdum. O bilgisayar başında birşeyler yapıyordu ben ise onu izliyor ve mutlu oluyordum. Bir ara ip ve acısın dan bahsettim. Ve o renkleri beni hipnoz etmiş olan ipi eline alıp bana yaklaştı. Sağ elimi bağlayıp ipi tasmamdan geçirip ardından da ayaklarımı bağladı. Araya uzatma payı koyduğu için kısıtlı da olsa hareket edebildiğim bir esarete bürünmüştüm. Bir müddet (ki bu süre çıldırtmaya bile yetiyor insanı) bu şekil de bekledim. Ardından Efendim

Yavaşça ayağa kalk bakalım!

dedi.
Komik bir durumda ayağa kalktım. Kambur gibi duruyordum ve dik durmam mümkün değildi. Sonra önün de diz çöktüm. Kamera yine açıktı. Bu defa aynı pornocu orospular gibi oral seks yapmaktı görevim. Orospu olduğumu unutmamam içindi bu görevim. Eğilip kalkmaktan iyice ağrımış olan belim beni zorluyordu. Efendim devamlı orospu olduğumu tekrar ediyordu. Onun orospusu olduğumu.
Buruk ve ılık o tat yeniden boğazımda..

Yemeği Efendim kendisinin yapmasını uygun gördü. Mutfakta onu izlerken bir anda eksik olan baharatları farkedip almak üzere dışarıya çıktım.. Yakınlarda tek bildiğim yere gidip alışveriş yaptım ve geri dönerken aptalın önde gideni olduğum için eşek kadar cüzdanımı düşürdüm. Geri dönmeme rağmen bulamadım. Eşyaları 5 kata kadar hızlıca çıkartıp aynı hızla geri döndüm sokağa. Yol kalabalıktı ve alışverişten dönenlerle doluydu. Bir kaç kişiye yolda cüzdan görüp görmediklerini sordum ama görmedikleri gibi o geceye dair gördükleri en tuhaf şeyi gösteriyordum. Tasmamı…
Boynuma bakıp gülerek görmedik cevabı verip uzaklaşıyorlardı ki yolun ortasında kabak kadar uzanan cüzdanımı bulunca rahatladım. Kimsenin görmemesine de epey şaştım doğrusu. Yemek yenildikten sonra Efendime epey masaj yapma fırsatı buldum. Birlikte güzel bir film izliyorduk. O sırada aniden filmi durdurdu. Ve oral seks yapmam da kendimi geliştirmemi söyledi. Ve eğer artık oral seks yapmayı öğrenirsem kıçımı sikerken acı sos kullanmayacağını söyledi. Anal seksten hep korkmuş ve ilk açılışın acı sos ile olacağını duyduktan sonra epey korkmuştum.. İpin acısından da çok korkmuştum 🙁
Şimdi ise bir fırsattı. Elimden geldiğince kendi zevkime göre yapmaya başladım. Mesela daha fazla emip yaladım..
Böylece vasattan bir adım ileriye gidebilmiş gibi hissettim kendimi. Dişlerimi fırçalayıp yanına geldim Efendimin. Tekrar filmi kaldığı yerden seyre koyulduk.. Devamlı masaj yapıyordum ben de bir yandan. Uykumun arasın da Efendime 🙁 Sarılmış bulundum. Bu olsa yine iyi. Elim gögüslerine değmişti Efendimin. Hayal meyal hatırlıyorum beni azarladığını. Kesinlikle bilinç altı anne arayışıydı o hareketim ama bunun özrü olamazdı. Sabaha kadar uykum bölük pörçük devam etti.