HD kalitede duvar kıyadı

Gıdım merhametim için her şeyi yapardı!

kölemin eğitimi ilerlediği zaman bende bir keyfe giriyorum. Daima hata ve eğitim için zihinsel ve fiziksek ceza vermek hep sadizm yönünden keyif veriyor anlamına gelmiyor çünkü devamlı sorumluluk altında hareket ediyorsunuz. Bir Efendi’nin görevi yorucudur. Verdiği zevkler kadar birde enerji alır. Siz ise kölenizin gelişmesini istersiniz çünkü o sizin eserinizdir. Onun içindeki mücevherleri ortaya çıkarmak isterseniz. Sizin gururunuzla parlaması gölgenizi güçlendirir.
 
kölem Nar Pinar Ezgim gölgeme güç verdiği günlerden biriydi. Nar günlüğünde bugünü ‘Falaka Keyfi‘ adı altında kendi açısından anlattı. O gün onu falakaya sadece kendi keyfim ve zevkim için yatırmak istedim. Zevkim ve keyfim için derken bu şu anlama geliyor. Nar bir hata yapmadı. Yapmadığı için ceza için değil sadece sadist duygularım için acı çekmesini istedim. Aslında kayıt bile yapmamayı düşünüyordum ama biliyordum ki kölem bana daha çooook keyif falakaları yaşatacaktı. Bundan dolayı bu keyif falakasını ayrıca kayıt ettim.
 
Keyif falakasında kölemin yalvarması yasaktır. Acı her ne kadar yüksek olsa da bana ne yalvararak nede kendisini aşağılayarak merhamet dileyemez. Ve ismine kanmayın. Keyif falakası acısı az olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersine. Bu falaka da ne önceden sopa sayısı belirleniyor nede ne zaman biteceği bellidir. Bağırma ve ağlama serbesttir ama ayaklarıma kapanarak yalvarmak kesinlikle yasaktır. Biliyorum ki acının en çekilmez anlarında tabanlarımı zevkle yalayarak köpek gibi af veya merhamet için dilenmek isteyecektir. O an ne istesem yapar zaten. Benim için tüm gururunu ayaklar altına almayı ispat ederek her şey sunar. Bana köpeklik yapmayı, orospu olmayı, gurursuz köle olmayı,… Ağzına bile etmeyi göze alır.
 
Fakat bunların keyif falakamda hiç önemi yok. Ben ise o tabanların kızarmasını severim. Her darbeyle biraz daha şişerler. Genelde tabanların iç tarafları beyaz kalır çünkü ayaklar yan yana bağlı olunca vurduğunuz alet pek oralara yansımaz çünkü orası daha oyuk bir bölge. Yürürken de o bölgemiz daha az yıpranır ve ondan dolayı daha yumuşak ve daha hassastır. Bunu bildiğim için ayrıca oralara vururum. O anda ne acılar çektiğini ve aklından geçenleri çok iyi bilirim. O bölgede ki sinir uçları beyinde ki etkilediği bölümleri değerlendiririm. Ve tüm taban kızarır. Bazı yerde deri bile zedelenir. Birde bu falaka da kullandığım kalın çanta askım adeta Nar’ın tabanında patlıyordu. O ses bambaşkaydı. Her nesne başka ses verir ve acı yaratır. Birde etkisiyle adeta bir senfoniye oluşur. Sonra dikkatle birde ayak parmaklarıyla ilgilenirsiniz. Orası çok hassas olduğu için büyük acılar için fazla şiddet gerektirmez. Bu sefer ki falaka da zaten tüm ayak parmaklarına önceden mandallarla işkence yaptığım için dokunmam bile acı vermeye yetiyordu. Birde önceden tabanına tırnaklarım ve tornavidayla işkence yaptım. Hassas olmalarına neden oldum. Ondan dolayı falaka darbelerim en azından 30% daha fazla acı veriyordu.
 
Falakanın verdiği acıdan dolayı Nar’cığım ayaklarını kontrol edememeye başlamıştı. Fakat sorun değildi. Ayak parmaklarını birbirine bağladıktan sonra artık çıplak tabanları bana tamamen teslimdi. Çıplak tabanın her dayakta verdiği o güzelim sese birde tabanların renklenmesi ve şişmesi gelince keyifim tam yerine geliyordu. Bu güzelim patlama ve şaplama sesine artık Nar’ın bağırma ve tek tük zırlama sesleri eklenince kanım iyice kaynıyordu. Önceki falakalar kendisine iyi ders olmuştu. Bu keyif falakasında ayrıca beni gururlandı. Sadistliğimin sonuna kadar sadece bağırarak ve teşekkür ederek yanıt veriyordu. Ne yalvardı ne ayaklarıma kapandı. Biliyordum ki bir gıdım merhametim için her şeyi yapardı.
 
Bir işkence bu kadar keyifli geçerse Efendiyi tabi ki azdırır. Ödülünü fazlasıyla hak eden kölemi zevkle siktim…tabi ki acı vererek.
  

Önizleme Videoyu İndir