MasterDaPain

köle Nar Pınar Ezgim

Erkeklerin Tek Düşüncesi SEX

Erkeklerin tek düşüncesi SEXGünler geçtikçe ben sikilmemenin vermiş olduğu azgınlıkla Efendimin sabrını zorlamaya başlıyordum. Bu nasıl bir kargaşa anlatamam. Şehir efsanesi olarak sık sık konuşulan erkeklerin tek düşüncesi SEX denilen olay o evde tam tersi oluyordu. 7×24 sertleşmiş bir penise sahip olan Efendim bir kadın olarak bile görmüyordu beni. Onun kendine hakim olan ve güçlü bu tavırları beni hem şaşırtıyor hem de azdırıyordu. Bir gün beklemekten yoruldum.
Efendim bir şey isteyebilir miyim?

Ne!

Efendim beni siker misiniz?
Hayli neşeli bir kahkaha attı. İrkildim bu gülüşle. Hayatım da ilk defa böyle bir şey talep ediyor ve bu dürtümden epey sıkılma hissi duyuyordum.

Şu soruyu bir başkası duysa bana küfür eder 🙂 Sen bu derece istekliyken benim seni sikmeyişim mesela..

Tekrar televizyona döndü. Ben zaten almış olduğum cevap ile ölüm sessizliğine bürünmüş kendime hayret ediyordum..
Uzun bir süre sonra Efendim odadan çıktı hemen ardından kapıdan başını uzatıp;

Ben gelene kadar altın çıplak ve domalmış halde ol!!

Ayağım da terliklerim aceleyle soyunup domaldım. Öylece bekledim bir süre. Efendim üstüm de ki bluzu sıyırıp kopçamı açtı önce. Sırtıma inen ve indiği gibi yakan kemerin acısıyla başımı kaldırdım bir anlık. Evet orospuların dövülerek sikildiğini bazen unutur gibi oluyorum. Tam kendimi Efendimin verdiği zevke kaptırırken sürpriz bir yanma ile zevkim yarı da kalır gibi oluyordu. Bu gibiler çok sık yaşanıyordu bedenimin her zerresin de..
 
Çok geç gelen orgazmımdan sonra Efendim içimden çıktı.
Kendisi boşalmamıştı bile. Bu duruma şaşırdım ama sorgulayamam elbette.. Bir insan nasıl olur da cinsellik gibi en ilkel ve zihni en çok ekarte eden bu dürtüye karşı bir mekanizma geliştirebilir!!??
Şoklanmış bir balık gibi yuvarlanıyordum tüm bunları düşünürken..
Yemek hazırlarken Efendim ellerini 2 defa şaklattı salondan.
İşimi gücümü anında yarıda bırakıp yanına koştum.
Buyrun Efendim.

Bira getir..

Hızlı bir şekil de denileni yaptım. Efendime her nedendir bilinmez yemek hazırlarken fazla titizleşiyorum ve bu da benim oyalanmama neden oluyor. Mükemmele yakın olmayı denemek bile zorken benim için Efendim nasıl da mükemmel.
Mutfağa girdi Efendim..
 
Mutfak benim için çok süprizli bir yer. Efendim bazen beni tezgaha sıkıştırır ve erkekliğini hissettirir. Ben en çok sanırım mutfakta onu öpebiliyorum ayaklarından, ellerinden ve ensesinden. Ama mutfağın bir başka sürprizi ise popoma inen acılar. Yer yer şarap şişesiyle genel de oklavanın düşük hızlı, korkunç temasıyla ve çok nadiren (eğer kabahatim büyükse) iple..
Bir orospu için mutfak hem sürprizli hemde düşünmek için fazla güzel bir yer..
Efendimin zevki için mutfak masasına domalıp 3 defa oklava yedim. Yemeği hazırlama işlemim hızlandı bu durum sonrasında. Hiç biri bir diğerine benzemeyen harika anlar yaşadığım bu ev de acı çekmek başlı başına güzel bir sanatı ele almaktı sanki. Kıçımın güzel renklerini gördükçe sınırsız bir gururla acıyı seviyordum.
 
O gece Efendim beni bir daha sikti. Ben aptal aptal yanın da film izler haldeydim. Uzun süreden sonra sikilmiş ve boşalmış olmamın verdiği rahatlıkla.. Tekrar sikilecek olmam beni anın da uyardı.. Bu defa Efendim üzerimdeydi. En derin zevk aldığım ve bir o kadar da beni acıtan bu pozisyon da Efendimin gözlerine bakamıyordum.
Bakamıyordum çünkü bana ait bir şeyler görmeyecektim. Yine de her kadın sikilirken bakar erkeğinin gözlerine ve arzulu bakışlar bulunca tatmin olur. Ben bu bakışlardan hep mahrum kalacaktım. Beklemiyordum da böylesi bir durumu ama alışkanlık..
En hassas anım da Efendim ağzıma tükürdü 2 defa. Ilık ve köpüklü bu hediyeyle mest olmuştum. Efendimin bir yandan elleri arasın da kıvranan 2 tabanımın acısı da hafiflemişti..
Bu güzel an hiç kafamdan çıkmadı..
 
Tuvaleti Yalayarak Temizlemeİlerleyen günler de bu güzel anı hep yaşama arzusuyla ileriye gittiğim çok oldu. Efendime bu durumu ne kadar hissettirdiysem de oralı olmadı. Asla sikmedi beni..
Bu durumun yanı sıra seksten daha tatmin edici anlar yaşadım.. Mesela tuvalet kontrolünün ardından klozeti dilimle temizletti Efendim. Bir yandan limon yutmuşçasına olan yüz ifademle beraber iyiki güzelce temizlemişim diyordum..
 
Efendimle x şehrinin sokakların da çok çok fazla gezdim. Yürürken koluna da girebildim üstelik.. Bunun için izin almam yeterli oluyordu. Ve Efendimle yaşadığım söyleşiler sonra 🙂 Fena bir gün de dışarıya attık kendimizi. Daha ilk adımlarımızda çiseleyen yağmura aldırmadan çok fazla yürüdük.. Yıldırımlı şimşekli o günü unutamıyorum. Feci ağrıyordu yumurtalıklarım ve ben Efendimin kolundan destek alarak ilerliyordum. Bir Mc Donalds görünce Cheeseburger istedi canımız ve oturmaya karar vermemizle gökyüzünün patlaması aynı anda oldu.. Uzun bir sohbet imkanı doğmuştu Efendimle. Ve vişneli pie yerken bir serçe masaya konup kırıntıları yemeğe başladı. Keyifle bir yandan kuşu izliyordum bir yandan Efendime bakıyordum. Güzel yüzlü Efendim.. Aramız da kalması uygun olan derin ve yapıcı konuşmalar içerisindeydik bir yandan da..
Yağmurun hafiflemesi ardından koluna girerek eve girişimiz ve gecenin gidişatın da Efendimin ayaklarını temizleme hakkına sahip oluşum.. Tüm bunlar o kadar güzel tınılar barındırıyor ki için de tekrar tekrar yaşayabilsem keşke..
 
Efendimi çok sık boğaz ettim. Sürekli içine düşecek gibiydim.. Ve sürekli fırsat kolluyordum ona dokunmak ve yaklaşmak için. Hatta bir defasın da mutfaktayken Efendime aşırı yaklaştım..

Artık kalbini kıracağım Pınar!! Şu yaptığın şey beni sıkıyor geri çekil!!

Bahane bulmakta üzerime tanımıyorum. Yüzsüz bir hayvanım ben 🙁
Efendim memelerimin suçu onlar büyük olduğu için yoksa ben uzak duruyorum zaten…
Az kalsın memelerimden olacaktım bu kabahatimin yüzünden. Neyse ki acımasız oklavanın kıçımı pataklamasıyla kurtardım kendimi.
Düşünüyorum da Efendimin bu uzak ve katı tavırları hayvansı bir istekle onu arzulamama sebep oluyor. Kendimi birkaç gün düzeltemedim. Durum öyle korkunç bir hal almaya başlamıştı ki Efendim oral seksi bile çok görür oldu bana. Yapabildiğim tek temas Efendimin ayaklarını temizlemek olmuştu.. Bu da umut vaad edici birşeydi ama yeterli olamıyordu. Sızlanıp duruyordum..
– Efendimmmm. Kasıklarım ağrıyor artık boşalamamaktan..

Bana ne! Git tuvalete masturbasyon yap.. Hadi izin veriyorum git..

Sıcacık yanından kalkıp kendimi parmaklamaya hiç niyetim olmadığından yanıbaşından ayrılmıyordum Efendimin..
Günler geçti. Artık hiç bir umudum kalmamıştı. Yılışık davranışlarımdan ben bile rahatsız olmuştum. Uyanınca Efendime o emretmeden kahve götürdüm. Ardından güzel bir kahvaltı hazırladım. İhmal ettiğim ev işlerini telafi ettim. Efendim bu halimden memnun kalmış olmalı.. Sürekli güllümseyerek;

Afferim..

diyor ve ardından.

Ateşin falan mı var? Yoksa kafanı bir yere mi çarptın??

diyor ve alaycı alaycı devam ediyodu gülüşüne.. Canım Efendim bir bilseniz o gülüşünüz için canımı bile vereceğimi..
Duşa girme hazırlığı içinde olan Efendim ummadığım bir şekil de beni yanına çağırdı..

Topuklu ayakkabılarını giy ve yanıma gel..!

Apartopar giydim ve banyoya girdim.

Aferin bu gün çok usluydun..Çıkar altındakileri ve aç bacaklarını! Ardından klozetten destek al.

Denildiği üzere uygun duruşu aldım. Yüzüm şimdi klozetin içinde ki suda yansıyordu. Günlerdir yaşamak için çıldırdığım o anı yaşıyordum. Tabi kıçımdan şaplak sırtımdan kemer eksik olmadan. Dövülmeye bile hasret kalır mı bir insan? Ben kalmıştım.. Ve tadını çıkartıyordum acının.. Efendim işkence gibi uzattı o sikilişimi. Uzun dakikalarca aynı hızda sikiliyordum. O ayakkabılar artık üzerlerin de durmama müsade etmeyecek gibiydi. Sonuna kadar açılmış bacaklarım uyuşuyordu. Ve zevk almaya değil denge de kalmaya uğraşır hale geldim bir süre sonra. Epey uzun bir süre sonra…

Kıçım ve sırtım ise acı kusuyordu resmen. Tuvalet suyundan yansıyan yüzüme bakıyordum. Boşalmak yasak olduğu için iyice kasılmış yüz mimikleri ve beceriksiz ve aptal bir cambazın ifadesi vardı yüzüm de.. Efendim çok ama çok uzun bir süre sonra boşaldığın da doğrulamadım bile hemen..
 
Kendisi duştan çıktığın da ben yemek hazırlığını bitirmiştim. Yemek yerken;
Efendimmm.. Sikerken bile işkence ediyorsunuz. Ne kadar geç süre de boşalıyorsunuz. Hayret ettim.
Şaşırmış gibi baktı yüzüme. Bu bakış bana çok çok uzun gelen sürenin ona göre normal oluşunun bakışıydı. Ardından sevimli bir öfkeyle çıkıştı.

Millet erken boşalınsın istemez sen neler diyorsun…

Efendim çok haklıydı.. Ben çok şanslıyım aslın da ama, aptal oluşum nedeniyle sersemce sorular sormaktan geri kalmıyorum. Günlerin azgınlığını atmış sayılırdım üzerimden. Gece ise tatlı proteinime kavuşabildim en nihayet.. Deli gibi sömürüyordum Efendimi.
 
Gece dişlerimi fırçalarken bir taraftan da köpüklü köpüklü sırıttım aynaya. İçimden;
Bak Nar.. Uslu olunca ne de güzel geçiyor günün hep böyle kal.. Hep böyle kal ki Efendine hep yakın ol. diyordum..
Artık uygulamalarım bile bir seansa sığmıyordu. Efendim beni seviyor, hırpalıyor, tatlı tatlı tokatlıyordu her fırsatta. Keyiften dört köşe oluyordum o anlarda. Kıkır kıkır gülüyordum.. Efendime düğümleniyordum her saniye. Aklıma ayrılık vaktini getirmemek için elimden geleni yapıyordum. Hem x şehrine hem de o eve çok alışmıştım. Artık çarşıya pazara tek başıma gidebiliyordum üstelik. Alıştıkça ayrılmak istemiyordum bu güzel günlerden.
 
Ama ayrılık vakti çok çok yakınlaşmıştı artık.

3 yanıt

  1. Güzel bir yazı olmuş aferin kölekız ve Bizlerin erkek olduğumuz su götürmez elbete ama sahip olamayacağımız şeyi üzerimizde taşımayız :))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir