MasterDaPain

köle Nar Pınar Ezgim

Korkunç Izdırap

Tasma ÇizgiTasmam bir kenara fırlatılmış ağlamaklı halde bir kenara iliştim. Çok ağladığım için daha fazla ağlamak istemiyorum . Efendim ise uyuyor karşım da. Tasmama o kadar alışmıştım ki onsuz bir başka hüzünle başbaşayım. Takılmamış olsaydı bu hüzün bana ızdırap vermezdi. Ama şıkırtısına bir defa alışmıştım. Ve takılmış bir tasmanın çıkarılmış olması ne anlama geliyor? Korktuğum için düşünmüyorum bile:(

Bu gün ben biraz aptal başladım güne. Efendim beni uyandırdı ve giyinmemi söyledi. Ama ben bir aptalım bir salağım ki.. Kendimden nefret ediyorum 🙁
Şarap biraz peynir ve salam ile sahile indik Efendimle. O huzur verici ortama Efendim ile beraber gidebilmek bir şerefti.. Üstelik çok derin ve köklü konulardan da konuştuk. Herşey iyi güzelken bir türlü dilimin kilitlerini kıramayan kamera çıktı ortaya. Ne Türkçe ne İngilizce ne de işaret dili..
Ben kendi zindanlarıma gömülmüş konuşurken aslında bıçak kadar keskin ve sıkı dudaklarımla Efendime bakıyordum.
Bunun utancıyla kendime rezil bir acı uygularken Efendim de bana kızmıştı. Eve dönerken de aşırı soğuk olması bana kötü şeyleri fısıldıyordu. Eve girdik ve tasmam dan tuttuğu gibi beni koltuğa itti. İki kolumu koltuğa koyarken ben sırtımı sıyırıp sütyen kopçamı açtı Efendim. 2 defa kemer indirdi sırtıma. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kemerin duygusuz acısı değil içimde ki kendime karşı olan öfkem beni bu şekilde sarsarak ağlatıyordu.. Birkaç defa daha kemerin derimi patlatan sesini duydum. Ardından Efendim geri çekildi..

Kalk!

Yüzümü yıkamak için lavobaya girdim ama aynada ki rezil kendimi görünce hıçkırığımı susturamadım. Efendim hışımla girdi ve yalnızca tasmamı çıkarttı boynumdan 🙁

Sen kendi kendine nasılsa hallediyorsun herşeyi.

Sonrası ızdırap ve kahır. Ev bile batıyor şimdi bana. Korkuyorum azad edilmekten. Tasmam Efendimin fırlattığı yerden yüzüme bakıyor. Hak edemediğim tasmam 🙁

O kadar fazla üşüyorum ki, Efendimin yanına sokulmaktan bile korkuyorum. Ölsem!! Keşke ölsem şimdi. Ağlamak istemedikçe şuursuz bir damla intihar ediyor kirpiklerimden.
Milim kıpırdayamıyorum. Dedim ya ev bile batıyor bana. İyice yabancı kaldım. Belki de gönderileceğim bu gün bu evden. Makinede çamaşırlarım var. Ve gitmem gereken upuzun bir yol. Bu kafayla ben nasıl giderim. İç organlarıma kadar bu eve aitken.. Tüm bu korkunç şeyler aklımı kaçırma sınırımı zorlarken Efendim uyanıyor ve duşa giriyor.
Tavuk gibi bir sağa bir sola yürüyorum ne yapacağım şimdi:(
Çıkınca mutfağı işaret ederek;

Bira şişelerini bir poşete koy.

Sessizliğin çekilmesiyle fırlıyorum yerimden. Poşete dikkatlice yerleştirdikten sonra odadan çağırılıyorum.

Tasmanı ver!

Ellerim titreyerek eğilip kavrıyorum tasmamı? Hala tasmam mı diye düşünürken..

Diz çök!

Gözlerim dolu dolu Efendimin önünde diz çöküyorum. Ve özlediğim ağırlık boynuma dolanıyor tekrar.
Tek kelime söylemeden Efendim poşeti alıp çıktı..

Mutfağa girdim ve o gelene kadar yemek için hazırlık yapmaya başladım.
Yemek ve bulaşık durumunu hallettikten sonra Efendimin yanına sokulma şansını yeniden yakaladım. Ona duyurmadan devamlı şükrediyordum.. Sürekli bir şükür hali vardı. Minnetim de aynı şekilde..
Şımarıklığım ileri gitmediği için affedilmiştim. Efendim gerçekten çok merhametli. Balkon da ağlarken onsuzluk hakkında çok korkulu şeyler geçirmiştim kafamdan.
Beni o düşüncelere terk etmemişti. Tüm bunlar aklımı başıma getiriyordu.

Oral seks yaparken Efendime tüm o minnetimle ve Efendime beslediğim bambaşka sevgimle yaptım..
Soğuk ve kötü sokaklardan huzurlu ve sıcak ev ortamına alınmış yavru bir köpecik gibiydim..
Gece boyunca sevgimi sunmak için deli gibi tetikte bekledim. Olağanüstü bir durum oluşmadığı için sevgimi, saygımı ve minnetimi masaj yaparak ve izinli öpücüklerle göstermeye çalıştım.
Elim durmadan Efendimin penisine gidiyordu. Uyarmasına rağmen bu oluyordu 🙁

Gecenin ilerleyen saatlerin de çok istediğim penise dokunma hakkına sahip oldum..
O gece ki iştahım Efendimin bana neden orospu dediğine de ışık tuttu. Ve Efendimin gurur verici övgüleri ara ara.
Kendimi onun ağzından dinlerken bir külköpeği olarak kendimin gelişimini dinliyormuşçasına masal vari ve mutlu oluyordum. Bu tebessümle uyumak, ve tasmama sarıla sarıla..

Umarım bir daha çıkmaz boynumdan canım tasmam..

4 yanıt

  1. Böyle bir Efendinin kölesiyken sakın azat edilecek birşey yapma buda nacşizane bir uyarı olsun…emeğinize sağlık

    1. Bu ara size kendi adıma arka arkaya gelen güzel yorumlarınız için teşekkür ederim. Onurlandırdınız.

  2. Güzel yorumları hakettiğiniz için ufak bir teşekkür sadece benimkisi 🙂 bende yorum yaptığım için çekiniyordum açıkçası yanlış anlamanızdan bende teşekkür ederim bundn sonra o zaman yorumlarıma devam edeceğim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir